top of page
  • Yazarın fotoğrafıİbat & Aysun Hukuk

COVİD-19 ( CORONA VİRÜS) VAKALARI İŞ KAZASI SAYILACAK MI ?

Güncelleme tarihi: 28 May 2020


avukat esra uysal ibat

İş kazası kavramı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesinde tanımlanmıştır.


Buna göre; " İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır."


Daha açık ifadeyle, iş kazasının tespiti için işçinin başına gelen kazanın, işverenin koruma ve gözetimi altındayken meydana gelmiş olması yeterlidir. Bu anlamda, bir olayın iş kazası sayılabilmesi için işverenin kusuru aranmayacak olup işyeri dışında bile olsa işverenin emir ve talimatı ile onun himayesi altında olduğu esnada başına gelen her türlü kazayı kapsar. Örneğin, iş yeri lojmanında depremden zarar gören ya da yıldırım düşmesi sonucu yaralanan işçinin geçirdiği kaza 5510 sayılı kanun kapsamında " iş kazası"dır.


Dünya Sağlık Örgütünün pandemi ilanı ve dünya geleninde görülen Covid-19 ( corona virüs) salgını dikkate alındığında bu salgından etkilenen işçinin, iş kazası geçirip geçirmediği, işçiden tespit edilen vakanın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hususu tartışmalıdır.


Sosyal Güvenlik Kurumu, 07.05.2020 tarihli, 2020/12 sayılı genelgesinde;


" 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 15 inci maddesinde; "4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar, hastalık halidir." hükmü yer almaktadır.


Buna göre; COVID-19 virüsünün bulaşıcı bir hastalık olduğu dikkate alındığında, söz konusu salgına maruz kalan ve sağlık hizmet sunucularına müracaat eden sigortalılara hastalık kapsamında provizyon alınması gerekmektedir." şekline bildirimde bulunmak suretiyle covid-19 vakası tespit edilen hastalar yönünden iş kazası provizyonu değil " hastalık" provizyonu alınacağını belirtmiştir.


Pek çok yazar tarafından, SGK'nın bu genelgesinin Covid-19 vakalarını iş kazası tanımından çıkardığı iddia edilmekte ise de yukarıda ayrıntılı şekilde izah edilen kanuni düzenlemeye aykırı yayınlanan bu genelgenin, iş kazası tespiti açısından hukuki geçerliliğinin bulunmadığı kanaatindeyiz.


Zira kanuni düzenleme açık olmakla, işvereninin himayesinde gerçekleşen kazalarda, kazanın işverenin dışında gerçekleşmiş olmasına bakılmadığı açıktır. Yine, kanuni düzenlemenin aksinin Kurum genelgesi ile düzenlenmesi de kanaatimizce imkan dahilinde değildir.


Nitekim, Yargıtay' ın salgın hastalık kapsamındaki H1N1 virüsü ile ilgili benzer kararında salgın hastalık iş kazası olarak sayılmıştır.


Yargıtay 21. HD. 'nin 15.04.2019 tarih, 2018/5018 E, 2019/2931 K sayılı kararında;

"Somut olayda,tır şoförü olan davacı murisinin 26.11.2009 tarihinde davalı işveren tarafından Ukrayna’ya sefere gönderildiği,11.12.2009 tarihinde Türkiye’ye giriş yaptığı,Adli Tıp Kurumu raporunda,H1N1virüsünün kuluçka süresinin 1-4 gün arasında değiştiği, murisin 13.12.2009 tarihli hastaneye başvurusunda belirttiği şikayetlerin hastalığın başlangıç belirtileri olduğu taktirde hastalığın bulaşmasının bu tarihten 1-4 gün öncesinde gerçekleşmiş olacağının bildirildiği,buna göre davacı murisinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında bulaştığı yukarıda belirtilen rapor kapsamından anlaşılan H1N1 virüsüne bağlı olarak, daha sonra meydana gelen ölümünün iş kazası olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır." hükmüne yer verilmiştir.


Gerçekten de örneğin; işe ara verme imkanı olduğu halde çalışmaya devam eden ya da maske , dezenfektan gibi koruyucu önlem ve ekipmanların teminini sağlamayan, hijyen kurallarına ya da vardiya gibi önlemler alınarak sağlanabilecek sosyal mesafe kurallarına uymayarak işçi çalıştıran işverenin himayesindeyken işçilerin geçireceği corona virüs hastalığının iş kazası olarak kabul edilmesi gerek kanuni düzenlemeye gerek Yargıtay içtihatına gerekse hakkaniyete uygun olacaktır.


Genel olarak iş kazaları anlamında belirtmek istediğimiz bir diğer husus, 5510 sayılı Kanunun 13. maddesi kapsamında iş kazası sayılan her olay için işverenin kazadan itibaren 3 gün içerisinde kuruma iş kazası bildiriminde bulunma yükümlülüğüdür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde idari para cezası uygulanmaktadır.


İşverenin, iş kazası bildiriminde bulunmadığı durumda işçinin, doğrudan Kuruma başvurarak iş kazası tespiti talebinde bulunma hakkı olduğu gibi iş kazasının tespiti yönünde dava açma hakkı da mevcuttur.


Bu anlamda, hukuki kanaatimizce SGK' nın bahsi geçen genelgesine karşılık, işçinin, hastalık sonrası iş kazası tespiti için dava yoluna gitmeye imkan bulunduğu gibi söz konusu genelge ile işverenin iş kazası bildirim yükümlülüğünü de kaldırılmamaktadır.





53 görüntüleme0 yorum

Comments


Commenting has been turned off.
bottom of page